top of page

MİKOTİK VAJİNİT (Vajinal Mantar Enfeksiyonları)

Vajinal mantar enfeksiyonları ilk kez 1849 yılında gebe bir kadında tanımlanmıştır.

Erişkin kadınların yaklaşık %75'i yaşamlarının herhangi bir döneminde

en az bir kez mantar enfeksiyonu geçirirler.


Çoğu kez gebelik, antibiyotik kullanımı gibi nedenlerle ortaya

çıkan bu durum tedaviye kolay cevap verir. Ancak kronik

vajinal mantar enfeksiyonu hem cinsel hem de

psikolojik sorunlara yol açabilir.


Erkek semeninde üretilemediği için cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul edilemez.Ancak yapılan araştırmalarda eşlerin benzer tipte mantar hücresi taşıdıkları saptandığı için pekçok hekim tedavide eş tedavisi de uygulamayı uygun görmektedir.



Enfeksiyonu tetikleyen faktörler Antibiyotikler Şeker Hastalığı İmmunosupresyon Doğum Kontrol hapları Rahim içi araç (spiral) Hormon kullanımı

Lokal allerjenler Metabolik hastalıklar Şişmanlık Kronik servisit Radyasyon


NASIL BULAŞIR Vajinal mantar enfeksiyonunda üreyen mikroorganizmalar genellikle başkasından bulaşmaz. Kişinin zaten kendi vajinasında bulunan maya hücreleri çeşitli nedenler ile aktif hale gelip enfeksiyon yaratmaktadırlar. Dolayısı ile havuzdan vb. bulaşma söz konusu değildir. Çok nadiren cinsel ilişki ile bulaşabilir. Ancak bir kadında mantar enfeksiyonu olması mutlaka cinsel ilişki ile bulaştığı anlamına gelmez. Hayatında hiç cinsel ilişkide bulunmamış bakire kızlarda hatta küçük çocuklarda bile mantar enfeksiyonu olabilir.

Belirtleri Vajinal mantar enfeksiyonunun en önemli ve en sık görülen belirtisi kaşıntıdır. Bu kaşıntı geceleri şiddetlenir ve sıcak etkisi ile artar. Hastaların çoğunda dış genital organlarda yanma vardır. Özellikle idrar yaparken, idrarın değdiği bölgelerde şiddetli yanma hissi olur.Bazı hastalarda cinsel ilişki esnasında ağrı olabilir. Vajinal kandidiazisde akıntı her zaman olmaz. Eğer mevcut ise bu akıntı beyaz renkli ve içerisinde süt ya da peynir kesiği şeklinde tanımlanan ya da kireç benzeri olarak nitelendirilen parçacıklar bulunur. Akıntıda kötü koku görülmez. Kokunun olması kandidiazise eşlik eden ikinci bir enfeksiyonun varlığını akla getirmelidir. Vulva ve vajinada kızarıklık ve şişlik olabilir. Vajina duvarında mantar plakları bulunabilir.Bunların görülmesi kandidiazis için tipiktir. Kaşımaya bağlı olarak vulva derisinde soyulmalar ve küçük kanamalar olabilir.



Tanı Vajinal mantar enfeksiyonlarının tanısı güç değildir. Genelde muayene esnasında hastanın şikayetleri ve muayene bulgularının birarada değerlendirilmesi ilave bir laboratuvar tetkikine gerek kalmadan tanı koydurur. Vajinal kandidiazisde kültür almanın rolü yoktur. Bunun yerine alınan akıntı örneğinin potasyom hidroksil ile muamele edildikten sonra mikroskop altında incelenmesi ve tipik mantar psödohiflerinin görülmesi tanıyı kesinleştirir.


Tedavi

Vajinal mantar enfeksiyonlarının tedavisi hem çok kolay hem de zordur. Tedavi ile akut şikayetler büyük ölçüde giderilir. Ancak hastaların %5-25'inde hastalık daha sonra tekrarlar. 1 yıl içinde en az 4 defa kandidazis atağı geçirilir ise bu durumda tekrarlayan enfeksiyonlardan söz edilmektedir. Bu yeniden atakların nedeni mantar mayalarının vajinadaki sağlam dokuların içine girerek derinlere kadar ilerlemesi ve burada sessiz kalmaları ve ilaçlardan da etkilenmemesi olarak açıklanmaktadır. Vajina hücreleri sürekli bir yenilenme içinde bulunduğundan üstteki hücreler dökülüp alttaki hücreler yüzeye çıktıkça bu mayalar da yüzeye yaklaşmakta ve uygun ortam bulduğunda yeniden enfeksiyona neden olmaktadır. Bu duruma invazif kandidiyazis adı verilir. İnvazif kandidiazisin önlenmesinde predispozan faktörlerin ortadan kaldırılması şarttır. Tedavide hem sistemik hem de lokal ilaçların kullanılması gereklidir. Lokal ilaçlar hem vajinal ovül (fitil) hem de krem şeklinde olabilir. Tekrarlayan enfeksiyonlarda ise bazı doktorlar eş tedavisi gerektiğini düşünmektedirler. Ağızdan alınan sistemik tedavide tek günlükten 1 haftalığa kadar tedavi protokolleri ve ilaçlar mevcuttur. Aynı durum vajinal ovüller için de geçerlidir. Tedavi esnasında naylon giysiler giyilmemesi, çamaşırların pamuklu olması, kaynatarak yıkanması ve buharlı ütü ile ütülenmesi, dar giysilerden kaçınılması, vajinanın su ile yıkanmaması bunun yerine nötr pH derecelerine sahip ve bu amaçla üretilmiş sıvı sabunların/likitlerin kullanılması tedaviyi kolaylaştırır.


Kaynak: Dr. Alper Mumcu

İçeriğinde genital enfeksiyonlarda tedaviye yardımcı olan, SLS, SLES, PARABEN, TUZ, SÜLFAT, SİLİKON, SABUN, ALKALİ ve BOYAR MADDE içermeyen ama formülünde Chlorhexidine bulunan intim ürünleri kullanmanız, sizi enfeksiyonlara karşı korumaya yardımcı olur.


pH değeri yukarıdaki bilgiler ışığında ayarlanmış, en iyi kalite dermokozmetik intim ürünlerinin kullanımı önemlidir. Çünkü kadınlarda hassas bölgenin asidik pH dengesi, zararlı organizmalara karşı koruyucu ve engelleyici bir rol oynar. pH değeri 4.2 olan ürünler doğal genital bölge florasını bozmadan temizler. Allantoin, bisabolol ve doğal papatya özü içerikli ürünler ise hassas cildi yumuşatır ve korur.


Şayet intim ürünlerinde Chlorhexidine Digluconate maddesi kullanılıyorsa bu madde, biyolojik sıvı bulunan ortamlarda bile etkinliğini sürdürür ve kullanımdan itibaren cilde yerleşerek bakterilere karşı 6 saat süren koruma sağlar. Dolayısıyla kullanılan bölgede üstün koruma özelliği vardır. Bu tip ürünlerin cinsel ilişki öncesi ve sonrası ile havuz öncesi ve sonrası kullanımı tavsiye edilir.


Erkekler için de pH değeri yukarıdaki bilgiler ışığında ayarlanmış, en iyi kalite dermokozmetik genital bölge ürünlerinin kullanımı önemlidir. Yanlız erkeklerde genital bölge pH değeri kadınlardan farklıdır. Erkek genital bölgede pH değeri 5.5 olan ürünler tercih edilmelidir. Erkeklerde de hassas bölgenin asidik pH dengesi, , zararlı organizmalara karşı koruyucu ve engelleyici bir rol oynar. pH değeri 5.5 olan ürünler doğal genital bölge florasını bozmadan temizler. Allantoin, bisabolol ve doğal papatya özü içerikli ürünler ise hassas cildi yumuşatır ve korur. Şayet erkek intim ürünlerinde de Chlorhexidine Digluconate maddesi kullanılıyorsa bu madde, biyolojik sıvı bulunan ortamlarda bile etkinliğini sürdürür ve kullanımdan itibaren cilde yerleşerek bakterilere karşı 6 saat süren koruma sağlar. Dolayısıyla kullanılan bölgede üstün koruma özelliği vardır. Bu tip ürünlerin cinsel ilişki öncesi ve sonrası ile havuz öncesi ve sonrası kullanımı tavsiye edilir.


84 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


moos logo yuksek.png
mosmedlogo copy2.png
bottom of page